Çölyak Tanısı(Teşhisi)

Çölyak Tanısı

Çölyak hastalığı veya gluten enteropatisi, ince bağırsak mukozasında intraepitelyal lenfosit artışı, kript hiperplazisi ve villus atrofisi bulguları ile tanı alan genetik temelli kalıcı bir rahatsızlıktır (Marsh, 1992). İnce bağırsak biyopsisi yapılmadan önce tarama ve izleme amaçlı antigliadin antikor (AGA), anti-doku transglutaminaz antikoru (anti-dTG) ve/veya anti-endomisyum antikorları (EMA) incelenmektedir. Çölyak tanısı neticesinde hekim nezdinde kontrollü uygulanan glutensiz diyet ile bu antikor düzeylerinin düşmesi veya tamamen kaybolması hastalığın takibi açısından önem arz etmektedir.

Tanı serolojik antikorların pozitif olduğunun gösterilmesinin ardından endoskopik ince bağırsak biyopsisinin yapılması ve tipik histopatolojik özelliklerin gösterilmesi sonucunda netleşmektedir. Bu özellikler intraepitelyal lenfosit artışı, kript hiperplazisi ve “düz mukoza” olarak tanımlanan total villus atrofisidir (Hill vd., 2005). Bağırsak katlantılarındaki taraksı görünüm, kıvrımlarda azalma ile ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan parmak şeklinde ve villus adı verilen yapıların düzleşmesi/yassılaşmasına bu kapsamda rastlanır.

Çölyak hastaları gastrointestinal sistem (GİS) ile ilişkili yakınmalarla veya ekstraintestinal bulgularla tıbbi yardıma başvurabileceği gibi belirtiler tamamen asemptomatik de olabilmektedir. Klasik çölyak hastaları malabsorpsiyona bağlı ishal, yağlı dışkılama, karın ağrısı ve karın şişliği gibi GİS ile ilişkili bulgular sergilerken, hastaların yarıya yakın bir kısmı da anemi, osteoporoz, dermatitis herpetiformis, nörolojik problemler veya diş minesi kusurları gibi GİS dışındaki atipik bulgularla da başvurabilmektedir (Rampertab vd., 2006).

Hastalığın farklı belirtilerle ortaya çıkmasının genetik ve immünolojik sebepleri olduğu düşünülmektedir. Hastalığın başlangıç yaşı, mukozal hasarın şiddeti, diyet alışkanlığı ve cinsiyetin klinik farklılıklardan sorumlu olabileceği belirtilmektedir (Bai vd., 2005).

Erişkinlerde tanı süreci, çocuklar da olduğu kadar kolay seyretmeyebilir çünkü yetişkinlerde bu belirtilerden sadece bir tanesinin de görülmesi ihtimal dahilindedir.

Günümüzde Avrupa Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneğinin (ESPGHAN) önerileri ve yayınladığı yeni çölyak tanısı kılavuzu doğrultusunda hastalara tanı konulmaktadır. Bu kılavuzda hastalık tanısı için anlaşılır bir puanlama sistemi bulunmaktadır ve söz konusu puanlama sisteminin temel amacı tanısal bulguların değerlendirilmesine yardımcı olmak ile yeterince değerlendirilmemiş ya da sınırda kalan olguların yanlış tanı almasının önüne geçmektedir. Puanlama sistemine göre ÇH tanısı konulması için toplam 4 puan gereklidir (Husby vd., 2012):

Tablo 1. Çölyak teşhisinde ESPGHAN’ nın önerdiği basit puanlama sistemi (Kuloğlu, 2013)

Kaynakça

Güdücüoğlu, H., Gökhan, O. T. O., Bayram, İ., Dülger, A. C., Fırat, M. (2020). Sıçanlarda Çölyak Hastalığı Oluşturma Potansiyeline Sahip Gliadin Maruziyetinde Ferula pseudalliacea Rech. f. Bitkisinin Sitoprotektif Etkileri. Kafkas Tıp Bilimleri Dergisi10(3), 205-213.

Hacı, İ. A., Kuyum, P., Çakar, S., İshak, I. Ş. I. K., Arslan, N. (2015). Çölyak hastalığı tanısı konulan çocukların başvuru bulguları. Abant Tıp Dergisi4(2), 146-150.

Kuloğlu, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi8(2), 105-111.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA korumasındadır. Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.