Kavılca buğdayı özellikle kışın sert geçtiği soğuk bölgelere uyum sağlayabilmesi nedeniyle büyük önem arz etmektedir. Verim itibariyle de yüksek performans sağlar. Ülkemizde Kars civarında ekilmektedir. Kavılca emmer grubu buğdaylara örnektir. Emmer grubu buğdaylar bugün Rusya’nın bazı bölgelerinde ekilmekle beraber Etiyopya’ya kadar uzanmaktadır. Tarihçesinin M.Ö. 10.000-4000 (Bronz Çağı) yılları arasına kadar dayandığı tahmin edilmektedir. İtalya’da “farro” adıyla bilinir. Fransa, Hindistan, Türkiye, Yugoslavya ve İtalya’da giderek ekiliş alanları büyümektedir.
Kavılca Buğdayı Besin Değeri Ve Faydaları
Kavılca buğdayı diğer birçok buğday türüne göre daha fazla tokluk hissi oluşturur. Tabi bunun nedeni lif miktarından kaynaklanmaktadır. Lifin ayrıca özellikle düzenli tüketimde bağırsak kanserine karşı etkinliği bilinmektedir. Kavılca çözülebilen ve çözülemeyen liflerce zengin bir besindir. Liflerin bir başka özelliği ise kan şekerini dengelemesi ve kolestrolü düşürmesidir. Klasik buğday bol miktarda gluten içermesine rağmen kavılcada düşüktür. Glutenin özellikle ince bağırsağın yapısal bozulmasına neden olabilmesi tüketiminin sınırlanması gerektiğini önümüze koyar. Glutenden kaynaklanacak tıbbi komplikasyonları önlemek için kavılca önemli bir buğday çeşidi olarak önümüzdedir.
Kavılca buğdayı karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksek bir besindir. B1 ve B6 vitaminleri bulundurur. Bağışıklık sistemini güçlendirir, bağısak düzenini sağlar, kalp damar hastalıklarına karşı etkilidir. Bol demir bulundurduğu gibi kansızlığı önler.
Düşük gluten içeren kavılca buğdayı beslenme açısından önemli bir buğday türüdür. Yapılan araştırmalar, T. dicoccum unundan kaliteli bir somun ekmeği üretilebildiği, T. dicoccum buğdayının tam tahıl unundan yapılan ekmeklerin Triticale veya çavdar ekmeklerine göre yoğun tekstür ve hafif bir tat’a sahip olduğu görülmüştür.
Ülkemizde Kavılca Buğdayı Tarımı
Ülkemizde en çok ekimi yapılan atalık buğdaylar şunlardır;
Zerun, Ak Buğday, Kırmızı Buğday, Sarı Buğday, Karakılçık, Kırik, Siyez, Koca Buğday, Toptaş
Kavılca siyezin yakın akrabasıdır ve antik bir buğday türüdür. Kars tarafında Kablıca yada yaban buğdayı da denilmektedir. Yüksek rakımda yetiştirilebilir bir buğdaydır. Isı farklarına karşı da dirençlidir. Kavılca buğdayına soğuğa karşı direnci sağlayan 2 sebep vardır. Birincisi tohumu çevreleyen kabuk sayısının çok olmasıdır. İkincisi ise başağındaki çatalların kalınlaşmasıdır. Kavılca doğal yapısından dolayı hastalık ve zararlılara karşı dayanıklıdır. Bu durumdandır ki binlerce yıldır var olmuştur. Modern buğday türlerinin yetişemeyeceği alanlarda yetişmektedir. Örneğin Kars bölgesi genel itibariyle dağlık ve rakımı yüksektir. Son dönemde Kastamonuda da ekimi yapılmaktadır.
Ardahan ve Kars yöresinde yıllar öncesinde yoğun bir şekilde ekimi yapılan ve kullanılan kavılca buğdayının, geçen zaman içerisinde üretimi yıllar itibariyle artan oranda azalmış, 90’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başında nesli tükenme noktasına gelmiştir. Kars’ta 2006 yılında bir grup gönüllü tarafından, onlarca köy taranmış, yüzlerce çiftçi ile görüşülerek yaklaşık 2 ton kadar tohum temin edilmiş, üretime tekrar başlanmıştır.
Kavılca buğdayının ülkemizde Kastamonu, Karabük, Kars ve Kayseri illerinde toplam 6000 da alanda üretimi yapılmaktadır. Verimi ortalama 250 kg/da’dır. Toplam üretimin 813 ton olduğu tahmin edilmektedir. Kavılca, siyez gibi sert kavuzlara sahiptir. Bu durum böceklere, ilaçlara karşı daha dirençli olmasını sağlamaktadır. Diğer türler ölürken soğuğa daha dayanıklıdır ve bu yüzden genelde dağlık kesimlerde, soğuk bölgelerde yetiştirilmiştir. Sıcak bölgelerde de rahatlıkla yetişebilmektedir. Taneleri de kavuzları gibi serttir. Günümüzde artan talep ile birlikte az yetişse de kârı arttığı için ekimi tekrar ekilmektedir.
Kavılca Buğdayının Kullanım Alanları
Kavılca buğdayı içeriğindeki protein, yüksek lif, fitokimyasallarla son dönemde fırıncılık ürünlerinde çokça tercih edilmektedir. Protein oranının %17ler düzeyinde olması önemini arttırmıştır. Sağlık ve fonksiyonel tüketime yönelen tüketici grupları için en önemli triticum cinsi buğdaydır. Kavılca gliadince yüksek bir buğdaydır. Günümüzde ekmekte kullanılmaktadır. Ekmeğe hoş bir koku, yumuşaklık ve hacim sağlamaktadır.
Beyaz una nispeten kavılca unu tek başına kullanıldığında şişme değeri ortalama 3 kat düşüktür. Bunun sebebi olarak kavılcadaki glutenin dağınık ve az olması tahmin edilir.
Kavılca tüketim alanları şunlardır;
- Kavılca Ekmeği
- Kavılca Bulguru
- Kavılca Unu
- Kavılca Eriştesi
- Kavılca Ezmesi
- Kavılca Makarnası
Kavılca Buğdayı’nın Evrimsel Gelişimi
Emmer grubu buğdaylar M.Ö. 10000-4000 Bronz çağı boyunca varlığını korumuştur. Bu süreçte çıplak buğdaylar, özellikle de tetraploit türler yavaş yavaş emmeri değiştirmiştir. Kabuklu buğdaylar durum buğdayının daha verimli çeşitleriyle değişime uğramıştır. Bununla beraber, Rusya’nın güneyi gibi izole bölgelerde emmer 1900’lerin başına kadar popüler olmaya devam etmiştir. Halen de emmer, Etiyopya’da önemli bir üründür. Emmer buğdayı İtalya’da ‘farro’ olarak da isimlendirilen kabuklu buğday olarak anılmaktadır. Einkorn buğday kültivasyonu ise bronz çağda azalmıştır ve genellikle bulgur ya da hayvan yemi olarak diğer tahıllarla karıştırılarak kullanılmıştır. Son yıllarda ise einkorn üretimi Fransa, Hindistan, Türkiye, Yugoslavya ve İtalya’daki küçük alanlar ile sınırlıdır.
Tüm dünyanın ve Türkiye’nin de beslenmesinde önemli bir yeri bulunan buğdayın Fırat ve Dicle nehri arasında kalan “Verimli Hilal” adıyla bilinen bölgeden kaynaklandığı belirtilmektedir. Türkiye’de buğdayın yabani akrabaları, yaygın olmakla beraber en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. Diploit buğdayın dünyada ilk kez Güneydoğu Anadolu’daki Karacadağ’da kültüre alındığı ve daha sonraları ise tüm dünyaya buradan yayıldığı kabul görmektedir. Dünyada mevcut bulunan 27 tane yabani buğday türünden 20 tanesi Türkiye’de bulunmaktadır. Yabani buğday türleri zor çevre şartları ve ağır otlatmaya rağmen, nesillerini günümüze kadar devam ettirebilmişlerdir